Thursday, November 27, 2008

Irkçılık-3(Hijyen)

Bu postda değineceğim konu hem tarihsel hem antropolojik hem de sosyolojik boyutları olan bir konu. Fikirlerimi beyan etmeden önce biraz araştırma yapayım dedim konu içinde kayboldum gerçekten. İşin ehli arkadaşlar okurlarsa ve bir yanlış görürlerse lütfen müdahele etsinler.

Şimdi hijyen olarak bildiğimiz tarihsel olay 20 yy. başlarından ortalarına kadar belirli bir kesime uygulanmış olan zorunlu sterilizasyon (kısırlaştırma) olarak bilinmekte. Kağıt üzerinde bu uygulama sadece mental ve fiziksel özürlü olan insanlara uygulanmış. Bununla ilgili bulabildiğim ilk yasa 1915 yılında çıkıyor. Bu yasanın emri şu: fiziksel ve mental özürlülerin evlilik yapıp döl üretmeleri yasaktır. Daha sonra 1930 lu yıllarda yasa genişletiliyor ve bu insanlar kısırlaştırılıyorlar(zorunlu veya gönüllü). Fakat biraz konun içine dalınca bu işin dallanıp budaklandığını da gördüm. 1922 yılında devlet Institute of Racial Biology adında bir enstitü kuruyor. Başında da
Herman Bernhard Lundborg var. Bu hijyen olayları olurken aynı zamanda kafatası bazlı genetik çalışmalar yürütülüyor. Zaten o zamanın Avrupası'nda ırkçılık malum almış başını gitmiş. Bu yüzden ister istemez bu sterilizasyon çalışmalarının, İsveç'in kuzeyinde yaşayan Saami denilen insan toplulukları gibi bazı kesimler üzerinde de uygulanmış olma olasılığından bahsediliyor. Aslında bu sterilizasyon uygulamalarının ırk din gözetmeksizin sadece mental ve fiziksel özürlüler üzerinde uygulanması 'welfare state' in oluşturulması açısından gerekli olduğu düşünülebilir. Hatta İsveç'in şimdiki toplumsal yapısının 'üstünlüğü' buna bağlanabilir bile. Lakin tarih gösteriyor ki insanları bir kere ayırmaya onları sınıflandırmaya başlandı mı bu hikayenin sonu gaz odalarında bitiyor. Malesef insanoğlunun karanlık tarafı en küçük bir fırsat buldu mu korkunç şeyler yapabiliyor. Neyse meraklı olanlar için birkaç link yapıştırıp bu postu da burda bitiriyorum.

http://www.thelocal.se/6041/20070109/

http://www.cairn.info/revue-annales-de-demographie-historique-2003-1-page-61.htm

1 comment:

ovgu said...

Bu olay çok garip. Ben de bir ara internette okumaya çalışmıştım bu konuyu. Arkadaşım, ne de meraklıymış insanlar ayrım yapmaya. Ne kadar çok ülke uygulamuş bunu? İnanması güç...
En vahşi örneklerinden birisini de Avustralya'lılar yapmış. Aborjinler için. En dikkat çeken tarafı da Aborjinlere bedava içki alabilmeleri için (bağımlı olmaları amaç) hükümetin fiş dağıtması. Bu fiş nedeniyle çoğu alkol batağına düşmüş. Acımasızca!