Wednesday, April 22, 2009

Her tarafım nasıl ağrıyo.


Burdaki halısaha kültürü biraz değişik bizimkinden. Halı saha kültürü derken illa oyunun halısahada oynanması şart değil. Biz çimde oynadık mesela. Ama bahsettiğim şey, kasap manav bi araya gelip kaleci sorunun rotasyonla çözüldüğü maçlar var ya işte o. Kaleci rotasyonunun evrensel olduğunu teyid etmek için dünyanın diğer uçlarındaki arkadaşların mesajlarını bekliyorum. Herkesin forvet olması durumu burda da varlığını sürdürmekte. Ben bile 2 gol atıım 3 gol kaçırdım lan var mı ötesi. Gelelim farklara. Bi kere 70 yaşında dede veya 12 yaşında çocuk da oynayabiliyor burda. Bir gerginlik olmuyor. Kimse bana pas ver lan diye üzerinde baskı kurmuyor. İstediğin kadar sıçabilirsin. Tabi bu hırs ve baskı eksikliği daha sakin bir futbola yol açıyor fakat herkes zevk alabiliyor.
Bi tane filistinli göbekli abim vardı. Ahmet. Karşı takımdan. Bi o hırslı. Zaten gol kralı oldu herif. Gözleri nası döndürüyo. Omuzlar tekmeler. Ona buna küfürler. Dedim türkiyede oyanayaydın sen,ahk ulan ahk.
Ha bi de maç 2 saatten fazla sürdü. Hiç durmadan oynadık hava 3 derece tabi durursan başlarsın titremeye. Sonuçta bir seneden fazladır böyle zulüm görmeyen vücudum iflas etti. Tek parça odun gibiyim şuan.

1 comment:

ovgu said...

Kaleci sorunu kesinlikle İtalya'da da var. Ayrıca süreyle de dönmüyor burda, uzlaşma söz konusu. "Abi sen çok durdun, ben durayım şimdi" mantığı.

Yalnız herkes forvete olayı İtalya'da doğru değil. Burada her takımın sadece 1 hücum oyuncusu oluyor. Geri kalan herkes defans ve defansı çok seven insanlar var aralarında. Adam kesinlikle görev yerine dönüyor atak bitince.

Uzun pasa çok kızıyolar. Yani "Hakan Şükür'e doğru şişireyim" yaparsan sana birisi "Paslaşalım Turco, vurma ileri" diyerek mesaj veriyor.