Wednesday, February 11, 2009

SFI-1

Bu göçmenler için İsveççe beklediğimden daha iyi çıktı. Meğersem sınıflandırma varmış. Okumuş yazmış gençleri bi yere toplamışlar. Direk bizi hızlı programdan başlatıyolarmış.Her işte olduğu gibi bu iştede de plan program tam. 3 buçuk saat tamamen bundan sonra neler olacağını nasıl bir yol izleneceğini anlatarak ve tanışma faslı ile geçti. Öyle detaylı. Talep de çok fazla. Sınıfta nefes alınmıyor fakat düzelteceklerini söylediler, görecez. Sıra arkadaşım bir ingiliz. Çok şanslıyım. Anadili ingilizce olan biriyle konuşmak gerçekten çok rahat ve de zevkli oluyo. Öle takılıp mal gibi kalmıyosun. Birden kendini bir filmin, bir dizinin içinde buluyosun ve yardırıyosun. Neyse. Kursu yunanlılar basmış valla. Hintliler ve yunanlılar domine ediyorlar.Alexanderakis yok efenim Yardarakis.Bence sonu "kis" ile biten isimler çok komik. Bir tek Türk ben olmayacaktım tabi ki. DTO(Dünya Türk Olsun) sloganı her geçen gün daha olabilirmiş gibi geliyor. Neyse çocuk tam bir macerayı seven adam çıktı. Adam internetten bi isveçli kız buluyo. Buranın bir yasasından faydalanarak vize alıyo ve geliyo. Sonra daha ilk ay kebapçıda iş buluyo falan filan. Aslında klasik hikaye de, kanlı canlı örneği olunca bana ilginç geldi. Daha yazacaktım ama,hasta oluyorum takatim yok.Devam edecek....

No comments: